213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 176’ncı maddesinde tüccarlar defter tutma bakımından ikiye ayrılmış; I’nci Sınıf Tüccarların Bilanço Esasına göre, II’nci Sınıf Tüccarların ise İşletme Hesabı Esasına göre defter tutacakları belirtilmiştir. Hangi mükelleflerin I’inci Sınıf Tüccarya da II’nci Sınıf Tüccar sayılacağı, sınıfların tespitine ilişkin hadler ve sınıflar arasındaki geçişe ilişkin düzenlemelere, VUK’nun 177-181’inci maddeleri arasında yer verilmiştir. İşletme hesabı esası ve bilanço esasına göre defter tutma ayrımına ilişkin hadler, Vergi Usul Kanunu Tebliğleri ile yayımlanmaktadır. 20231ve 20242yılları için belirlenmiş olan bu hadler aşağıdaki gibiolup; 2025 yılına ilişkin hadler henüz yayımlanmamış olmakla birlikte açıklanan yeniden değerleme oranı dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucunda aşağıdaki gibi olabilecekleri değerlendirilmektedir. Alış Tutarı : 2.000.000,00 TL Satış Tutarı : 2.800.000,00 TL
Vergi mükelleflerine, bağlı oldukları Vergi Dairesi Müdürlükleri tarafından son zamanlarda gönderilen yazılarla vergi idaresinin bilgi sistemlerinde yer alan bilgiler çerçevesinde, süresinde e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçilmemiş olduğunun değerlendirildiği ve bu nedenle ilgili uygulamalara süresinde dahil olunmaması nedeniyle mükelleflere özel usulsüzlük cezalarının kesileceği yönünde bildirimlerdebulunulmaktadır.Birliğimize bu kapsamda Serbest Muhasebeci Mali Müşavir meslek mensuplarımız tarafından yoğun olarak iletilen, soru, talep ve mükelleflerin durumları hakkındaki hususlar dikkate alınarak aşağıdaki açıklamalarımızınyapılması ihtiyacı hasıl olmuştur.Bilindiği üzere, e-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu 509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile belirlenmektedir. İlgili Tebliğin güncel haline; https://ebelge.gib.gov.tr/dosyalar/tebligler/Guncel_Sekli_ile_509_Sira_No'lu_VUK_Genel_Tebligi.pdflinkinden erişilebilmektedir. İlgili Genel Tebliğde her bir e-Belge türü için hangi mükelleflerin hangi tarihlerde e-Belge uygulamasına zorunlu geçiş kapsamında gerekli başvuru işlemlerini yaparak geçmesi gerektiği hakkında detaylı açıklamalar yapılmıştır. Bu açıklamalara bakıldığında, e-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğu getirilen mükellef gruplarından bazı mükellef gruplarının ciro büyüklüğüne bağlı olarak, bazı mükellef gruplarının cirodan bağımsız olarak sadece faaliyette bulunduğu iş alanına bağlı olarak, bazı mükellef gruplarında ise hem ciro hem de iş alanının birlikte dikkate alınmasına bağlı olarake-Belge uygulamalarına geçiş zorunluluğunun getirildiği ve ilgili Genel Tebliğde belirtilen tarihler dikkate alınarak e-Belge uygulamalarına gerekli hazırlıkları yapılarak zorunluluk kapsamında geçilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu yönüyle bakıldığında; e-Fatura uygulamasına(ve doğal olarak e-Arşiv Fatura uygulamasına) ve bunun da sonucu olarak(e-Fatura uygulamasına zorunlu olarak geçmesi gereken mükellefler bakımından)e-Defter uygulamasınazorunlu olarak geçmesi gereken mükellef grupları 509 Sıra No.lu Tebliğin ilgili düzenlemeleri dikkate alındığında Ek-1deyer verilen özet tablodaki özetlenmiştir. Getirilen bu zorunluluklar gereğince, işletmelerin ilgili yıllar ciroları(brüt satış hasılatı veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı)veya faaliyet alanları birlikte değerlendirilmesi;e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter Uygulamalarına geçiş zorunluluğunun başlangıcının belirlenmesi ve buna bağlı olarak yükümlülüklerin yerine getirilmesi gereken tarihlerin belirlenmesi bakımındanbüyük önem arz etmektedir. Gelir İdaresi Başkanlığı, çeşitli kurum ve kuruluşlardan(e-Ticaret platformları vb. dahil) temin ettiği bilgilerile mükellefiyete ilişkin sicil, bildirim, beyan vb. diğer iç kaynakları yoluyla oluşturduğu verileridikkate alıp gerekli analizleri yaparak hangi mükelleflerin hangi tarihten itibaren e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamasına geçmesi gerektiğine ilişkin değerlendirmelerini mükelleflere yazılı olarak bildirmekteve süresinde geçmemiş gözüken mükellefler için cezai işlemler uygulamaktadır.
Tecil talebinde bulunan borçluların çok zor durumda olup olmadıkları, aşağıda belirtilen likidite oranlarına göre tespit edilecektir. a) Bilanço esasına göre defter tutan borçlular için likidite oranı; “Dönen Varlıklar – Stoklar / Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar” formülüne göre hesaplanacaktır. b) İşletme hesabı esasına göre defter tutan borçlular için likidite oranı; “Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar” formülüne göre hesaplanacaktır. Çok zor durum tespiti, 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre ruhsat almış ve faaliyet belgesine sahip serbest muhasebeci mali müşavirler veya yeminli mali müşavirler tarafından ilgisine göre (a) veya (b) bendindeki likidite oranı formülüne göre tespit edilerek çok zor durum raporu ile belgelendirilecektir.Borç türü bazında 500.000 TL'yi aşmayan borcu olanlar için çok zor durum tespiti, mali durum bildirim formu ile beyan edecekleri bilgiler esas alınarak likidite oranı (Kasa + Banka + Kısa Vadeli Alacaklar / Kısa Vadeli Borçlar) formülüne göre SGKtarafından yapılacaktır.Likidite oranının; "1,00" ve altında olması halinde bu durum, borçlu açısından çok zor durum olarak kabul edilecek, "1,01" ve üzerinde olması halinde ise borçluların tecil talepleri reddedilecektir. Likidite oranının "0,51" ila "1,00" aralığında olması halinde azami 18 aya kadar, "0,50" ve altında olması durumunda ise azami 36 aya kadar eşit taksitler halinde ödenmesini sağlayacak şekilde borçlar ödeme planına bağlanabilecektir. Bu süreler, azami tecil süreleri olup tecile yetkili makamlar tarafından daha az süreli tecil yapılabilecektir.
Hazine ve Maliye Bakanlığının taşra teşkilatı olan defterdarlıklar kapatılmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığının taşra teşkilatı, her ilde doğrudan merkeze bağlı kurulan defterdarlıklardan oluşacaktır. Vergi dairesi başkanlıkları, bulundukları ilin adı ile Başkanlığa bağlı defterdarlık olarak görevlerine devam edeceklerdir. Vergi dairesi başkanı kadrosunda bulunanların görevleri başkaca bir işleme gerek kalmaksızın sona erecek ve bu şekilde görevi sona erenler, son görev yaptıkları ilde Başkanlığa bağlı defterdarlıklarda defterdar kadrosuna atanmış sayılacaklardır.İstanbul İlinde kurulan Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı kapatılmıştır. Mülga Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığınca yürütülen görevler ilgisine göre Başkanlığa bağlı İstanbul Defterdarlığınca ya da görevlendirilen vergi dairesince yürütülmeye devam edecektir.Vergi dairesi başkanlığı bulunmayan illerde yer alan vergi dairesi müdürlükleri ve takdir komisyonları Başkanlığın taşra teşkilatı olan defterdarlığa bağlanmış, gelir müdürlükleri kapatılmıştır. Mal müdürlükleri bünyesinde bulunan bağlı vergi daireleri iseBaşkanlığın taşra teşkilatı olan defterdarlık birimine dönüştürülünceye kadar Bakanlık taşra teşkilatına bağlı olarak faaliyetlerine devam edeceklerdir
7511 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda değişiklik yapılmıştır. 1. Sermaye tutarı 250.000 TL’nin altında olan anonim şirketler ile sermaye tutarı 50.000 TL’nin altında olan limited şirketler, sermayelerini 31 Aralık 2026tarihine kadar bu tutarlara yükseltmemeleri halinde infisah etmiş sayılacaklardır.Çıkarılmış sermayesi en az 250.000 Türk lirası olan kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiş bulunan halka açık olmayan anonim şirketler ise başlangıç sermayeleri ile çıkarılmış sermayelerini 31.12.2026 tarihe kadar 500.000 Türk lirasına yükseltmedikleri takd irde, bu sistemden çıkmış sayılacaklardır.Sermayenin öngörülen asgari tutarlara yükseltilmesi için yapılacak genel kurul toplantılarında toplantı nisabı aranmayacak, kararlar toplantıda mevcut oyların çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar aleyhine imtiyaz kullanılamayacaktır.2. Anonim şirketlerde yönetim kurulu başkanı ve başkan vekilinin seçiminin her yıl yapılması uygulamasından vazgeçilmiş, yönetim kuruluna, görevi süresince anılan kişileri seçebilme serbestisi tanınmıştır.3. Yönetim kurulları, imza yetkisini haiz bulunanlar ile şube müdürlerini atama ve görevden alma konusunda yetki devrinde bulunabileceklerdir.Söz konusu düzenlemeler, yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.
8515 sayılı CK ile mücbir sebep halinin devam etmesine karar verilen yerlerdeki vergi dairelerine borçlu olanların mücbir sebep halinin başladığı 6/2/2023 tarihi ile sona erdiği 31/8/2024 tarihi arasına (bu tarihler dâhil) rastlayan 7256 ve/veya 7326 sayılı Kanunlar kapsamındaki taksitlerinden birincisinin ödeme süresi; mücbir sebep halinin sona erdiği tarihi izleyen ayda, sonraki taksitlerin ödeme süreleri de bu ayı takip eden aylık dönemler halinde ödenmek üzere uzatılmıştır.6/2/2023 tarihinde Kahramanmaraş İlinde meydana gelen depremler nedeniyle GİB tarafından 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 15 inci maddesine istinaden 6/2/2023 tarihinden geçerli olmak üzere ilan edilen mücbir sebep halinin Adıyaman, Hatay, Kahramanmaraş ve Malatya illeri ile Gaziantep İlinin İslahiye ve Nurdağı ilçelerinde 31/8/2024tarihine kadar (bu tarihler dâhil) devam edeceği ilan edilmişti.Bu kapsamda, münhasıran bu yerlerdeki dairelere (alacaklı idarelere) olan borçlarını 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve/veya 7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasıile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun kapsamında yapılandıran borçluların mücbir sebep halinin devam ettiği süre içinde 7256 sayılı Kanunun 2 nci ve 4 üncü maddeleri ile 7326 sayılı Kanunun 2 nci, 3 üncü, 4 üncü, 5 inci, 7 nci, 8 inci maddeleri ve 10 uncu maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve onüçüncü fıkraları kapsamında ödenmesi gereken taksitlerinin ödeme süreleri 8515 Karar sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla yeniden belirlenmiştir.
4447 sayılı Kanun'un geçici 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin 2 numaralı alt bendi ile (ç) bendinde belirtilen;Mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi veya Türkiye İş Kurumunca düzenlenen işgücü yetiştirme kurslarını bitirenler için otuzaltı ay süreyle,5510 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmakta iken, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra mesleki yeterlik belgesi alanlar veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi bitirenler için oniki ay süreyle,Uygulanır hükmünden;2017 yılı ve sonrasındamesleki eğitim merkezi programına kayıt olmuş ve 3308 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesi kapsamında kalfalık belgesi ile birlikte aynı Kanun'un 28'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında ustalık belgesi alarak mesleki eğitim merkezi programından mezun olan sigortalılar için yararlanılabilecektir.2017 yılı öncesinde mesleki eğitim merkezi programına kayıt olunarak ve 3308 sayılı Kanun'un 28'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında alınan ustalık belgeleri ile kayıt tarihine bakılmaksızın 3308 sayılı Kanun'un 28'inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi dışında alınan diğer ustalık belgeleriile 3308 sayılı Kanun kapsamında sadece kalfalık belgesi alan sigortalılardan dolayıbahse konu teşvikten yararlanma süresi bakımından 4447 sayılı Kanun'un geçici 10’uncu maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin 2 numaralı alt bendi ile (ç) bendinde kapsamındaki süreler kadar yararlanılamayacaktır.
İŞSİZLİK SİGORTASI PRİM DESTEĞİ USUL VE ESASLARI AÇIKLANDI. ÖZET−6331 sayılı Kanun kapsamında çok tehlikeli sınıfta yer alıp ondan fazla çalışanı bulunan ve üç yıl süreyle ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen işyerlerinin işsizlik sigortası primi işveren payı, teşvikten yararlanmaya esas şartların sağlandığı üç yıllık süreyi takip eden üç yıllık sürede %1 olarak hesaplanacaktır.−İşsizlik Sigortası primteşvikten yararlanılacak üç yıllık sürede ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmesi ve iş kazasının yasal süresi içinde SGK’ yabildirilmesi halinde, iş kazasının yaşandığı tarihi takip eden ay/dönem başından itibaren işyerinin teşvikine son verilecektir.−İşverenlerce birden fazla çok tehlikeli işyerleri için bu teşvikten yararlanılması halinde, ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan ve yasal süresi içinde bildirilen iş kazası hangi işyerindemeydana geldiyse o işyerinin teşvik uygulamasına son verilecek olup, diğer işyerleri teşvikten yararlanmaya devam edebilecektir.−Teşvikten yararlanan işverenlerin ölümlü veya sürekli iş göremezlikle sonuçlanan iş kazalarını bildirmemeleri veya geç bildirmeleri halinde işverenin tüm işyerleri, iş kazasının meydana geldiği tarihi takip eden aydan itibaren 5 yıl süre ile bu teşvikten yasaklanacaktır.Hakkında yasaklama kararı verilen işyerinin, adi ortaklık, komandit veya kollektif şirketi olması halinde bu şirket ortaklarının tamamı hakkında; limited, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket olması halinde ise sermayesininyarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortakların tamamı hakkında yasaklama işlemi yapılacaktır.−Kanunda aranılan bütün şartları sağladığı halde, şartların sağlanıp sağlanmadığının kontrolü aşamasında SGKsisteminden kaynaklanan nedenlerden dolayı bu teşvikten yararlanamayan işverenler, SGK’yabaşvurmaları halinde bu teşvikten yararlandırılacaktır. Bu teşvikten yararlanmak istemeyen işverenlerin bağlı bulunduğu Sosyal Güvenlik İl/Merkez Müdürlüğüne dilekçe ile başvuruda bulunması gerekmektedir.
KUR FARKI ZARARLARININ SERMAYE KAYBI VEYA BORCA BATIK OLMA HESAPLAMALARINDA DİKKATE ALINMAMASINA İLİŞKİN SÜRE UZATILDI. ÖZET6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376 ncı Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Tebliğin kur farklarından doğan zararlara ilişkin geçici 1’inci maddesinde değişiklik yapılarak 1/1/2023tarihi 1/1/2024 olarak değiştirildi. Buna göre 1 Ocak 2024 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamıile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısıdikkate alınmayabilecek olup bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılacak ve hesaplamalara ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilecektir
574 No.lu VUK Genel Tebliği ile 2024 yılı için yeniden değerleme oranı % 43,93 (kırk üç virgül doksan üç) olarak belirlendi.Hazine ve Maliye Bakanlığı’ncaçıkarılan ve 27.11.2024 tarihli ve 32 735 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 574 seri No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nde, yeniden değerlemeoranı 2024 yılı için % 43,93 (kırk üç virgül doksan üç) olarak tespit edildi.
Yabancı uyruklu sigortalılar 2023/Kasım ayı/dönemi itibarıyla Türkiye İş Kurumuna işsiz olarak kaydedilmeyeceğinden, 2023/Kasım ayı/döneminden itibaren yabancı uyruklu sigortalılar için 4447 sayılı Kanun'un geçici 10 uncu maddesinde yer alan sigorta primi işveren hissesi desteği(6111 Sayılı teşvik)kapsamında belirlenen mevcut destek sürelerine ilave 6 aylık süre eklenmeyecektir.−2023/Kasım ayı/dönemi öncesinde özel sektör işverenleri tarafından Türkiye İş Kurumuna işsiz olarak kayıtlı yabancı uyruklu sigortalıdan dolayı 4447sayılı Kanun'un geçici 10 uncu maddesinde yer alan teşvikten yararlanılması halinde, işverenlerden yabancı uyruklu sigortalılardan dolayı ilave 6 aylık süre kapsamında yararlanılan teşvik tutarları geri alınmayacaktır.−2023/Kasım ve Aralık aylarında/döneminde işe alınan ve kapsama giren yabancı uyruklu sigortalılardan dolayı sigortalınınyaşına, mesleki yeterlik belgesi sahibi veya mesleki ve teknik eğitim veren orta veya yüksek öğretimi ya da Türkiye İş Kurumunca düzenlenen iş gücü yetiştirme kursunu bitirip bitirmediğine göre belirlenen destek süresine ilave altı aylık destek süresi (0+ 6, 24+6, 36+6, 48+6) verilmeyecektir.−2023/Kasım ayı/dönemi öncesinde özel sektör işverenleri tarafından Türkiye İş Kurumuna kayıtlı yabancı uyruklu sigortalının 4447 sayılı Kanun'un geçici 10 uncu maddesikapsamında tanımlamasınınyapılarak teşvikten yararlanılması ve 2023/Kasım ayı itibarıyla yararlanmaya devam edilmesi halinde, bu sigortalılardan dolayı teşvikten yararlanma 2023/Kasım ayı/dönemi itibarıyla sonlandırılacaktır.
7532 sayılıKanunlaNoterlik Kanunu’nda yapılan değişiklikle noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kâğıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderleri nakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle tahsil olunacağı belirtilmiştir.27 Kasım 2024 tarihli ve 7532 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7532 sayılıNOTERLİK KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN’un 5 inci maddesi ile 1512 sayılı Noterlik Kanununun 118 inci maddesine eklenenfıkrada; noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kâğıtlar sebebiyle ödenmesi gereken vergi, resim, harç, değerli kâğıt bedelleri, noterlik ücretleri ile diğer işlem giderlerininnakit olarak veya banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle tahsil olunacağı belirtilmiştir. Düzenleme,27 Kasım 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Saygılarımızla...